“Kişiselleştirilmiş öğrenme” dediğimizde aslında neyi kast ediyoruz?

Katrina Schwartz, 2 Şubat, 2015

Kişiselleştirilmiş öğrenme fikri, benzer bilgi ve yeteneklere sahip, aynı kalıptan çıkmış gibi çocuklar ortaya çıkaran sanayileşmiş eğitim sisteminden uzaklaşmayı işaret ettiği için baştan çıkarıcıdır. Bu yaklaşımla geçirilen onlarca yıldan sonra, tüm çocukların aynı şekilde öğrenmediği ve kişiselleştirmenin çocuklar arasındaki farklılıkları kabul edip karşılığını veren bir yaklaşım olarak göründüğü açıktır. Bununla birlikte “kişiselleştirme” ifadesi, içinde birkaç farklı anlamı barındırmaktadır.

“Genellikle yaratıcılık ve inovasyon istediğimizi söyleriz –kişiselleştirme- ancak bunu ölçmek için kullandığımız her mekanizma kontrol ve itaat vasıtasıyla işler, bunları gerektirir.”

Önceden Philedelphia Science Leadership Academy’de öğretmenlik yapan, şu an ise Inquiry Schools direktörü olan Diana Laufenberg “Kişiselleştirme dediğinizde aslında ne demek istiyorsunuz?” diye soruyor. Ve ekliyor: “Bu her seferinde aynı anlama gelen bir sözcük değil.”

Kişiselleştirme sıklıkla, eğitim teknolojisi topluluğunda (ed-tech community), saptanmış bir faaliyet grubu üzerinde kendi hızıyla ilerleyen bir öğrenciyi tanımlamak için kullanılır. Öğrenciye sunulan tek seçenek ekranda hangi kutucuğu işaretleyeceğine ve alıştırmaları ne hızla tamamlayacağına ilişkindir. Birçok eğitimci için “kişiselleştirilmiş öğrenme”nin gerçek anlamı bu değildir.

Laufenberg, “Bunun önünüzde oturan insanla bir ilgisi yok” diyor. “Bu, bir bireyin ihtiyaçlarını standardize edilmiş bir biçimde karşılayabilir, ama çocuğun kim olduğunu göz önünde bulundurmaz.” Laufenberg’e göre kişiselleştirme, öğrencilerin bir problemi çözmek için gerçek seçimleri olduğu zaman var olur. Kişiselleştirilmiş bir çevre öğrencilere anlamlı bir araştırma çizgisi izleme özgürlüğü verirken, bir yandan da özgün üretimler için bilgiyi ilişkilendirme, sentezleme ve analiz etme yeteneklerini kazandırır.

Science Leadership Academy tarafından ev sahipliği yapılan EduCon Konferansı’ndaki eğitimciler kişiselleştirilmiş öğrenmenin değerini ve zorluklarını gayretli bir biçimde tartıştılar. Düzinelerce öğretmen, gerçek bir kişiselleştirilmiş öğrenmenin öğrenci seçimini gerektirdiği, bireyselleştirilmiş, anlamlı ve zengin kaynaklı olduğu konusunda hemfikir. Bu çeşit bir öğrenme öğrencilere kendi hızlarında ve seviyelerinde çalışma olanağı veriyor, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılıyor ve belki de en önemlisi herkese uyan bir model değil. Teknoloji dikkat çekici bir biçimde bu tartışmaların içinde yer almıyor. Bunun yerine, kişiselleştirmenin ortak görüşü, öğrenciye öğrenmesi için aktif olarak rol verilmesi (öğrencinin bu süreçte faillik göstermesi) ve sınıftaki her bir bireye değer verilmesi.

Bununla birlikte Birleşik Devletler’de eğitim sisteminde, sistemin hesap verebilirliği içerisinde yol alabilmek adına, birçok okul bölge lideri kamu okulu eğitimcilerinden standart testlerle değerlendirilebilecek spesifik bir izlence üzerinde öğretim yapmalarını beklerken, aynı zamanda öğretmenlere sınıf içinde inovatif ve yaratıcı olmaları gerektiğini söylüyor. Böyle olduğunda, sınıf çevresindeki yapılar birçok öğretmenin sunma hayalini kurduğu özgün ve çocuğa göre tam kişiselleştirme için çok az alan bırakıyor. Sistemin talepleri -ve eğitim liderlerinin bu talepler temelinde sivrilme istekleri- birçok eğitim teknolojisi firmasının sunduğu bilgisayarlaştırılmış, modüler ve çok standart bir “kişiselleştirme” sistemine yol açıyor. Bunlar mevcut sistem içerisinde pazarı olan araçlar.

Laufenberg “Genellikle yaratıcılık ve inovasyon istediğimizi söyleriz –kişiselleştirme- ancak bunu ölçmek için kullandığımız her mekanizma kontrol ve itaat vasıtasıyla işler, bunları gerektirir” diyor. “Başta gelen önem bu oldukça, bu şeyler asla bir araya gelemezler”. Laufenberg, “kişiselleştirilmiş öğrenme”nin ilerlemeci eğitimsel anlamları konusunda heyecan duyan eğitimcileri, birlikte çalıştıkları kişilerle “kişiselleştirme”nin ne olduğu konusunda hemfikir olmaları gerektiği hususunda uyarıyor.

Kaynak: http://ww2.kqed.org/mindshift/2015/02/02/what-do-we-really-mean-when-we-say-personalized-learning/
Çeviri: Miray Baybars

Paylaş:

Henüz yorum yapılmamış

Yorum yazın

*