Bu yazıyı okuyan büyük çoğunluk gibi ben de bu eğitim tedrisatının içinden geçtim ve var olan geleneksel sistemin uygulamalarının mağduru olduğumu düşünüyorum. Annem, eğitim-öğretim hayatım boyunca "zeki ama çalışmıyor", " bu haylazlıkla çocuğunuzdan bir şey olmaz", "siz bunu isterseniz bir mesleğe yönlendirin" gibi cümleleri o kadar çok duymuştu ki ruh sağlığını korumak için geleceğim üzerine düşünmeye bir süre ara verme kararı almıştı. Neyse ki yaşamda bazı dönüm noktaları var. Ben de o dönüm noktalarından birini yaşadım ve 4 aylık kısa bir çalışmayla o alt edilmesi zor(!) sınavdan iyi netler yaparak çıktım."Okul puanı" olarak adlandırılan puanım çok düşük olduğu için (Liseden sondan üçüncü olarak mezun oldum) görece daha iyi fakülte ve bölümlere yerleşemiyordum. Ben de genel temayülü dikkate alıp "hiçbir şey olamıyorsan öğretmen ol" diyenleri dinleyip öğretmen oldum.
Eğitimci olma yolunda ilerlediğim o ilk günler ve daha sonrasında gördüklerim, kürsünün bu tarafında da olmanın avantajıyla içinden çıktığım sistemin bir çok öğrenciyi "heba" ettiği konusundaki fikirlerimi daha da netleştirdi. Peki nasıl "heba" olduk? Çok kısaca Ona değinelim.